27 Haziran 2016 Pazartesi

Kuran-ı Kerim'de Dağ

rtfSelectedTabRef*4*96*96*101.5:15~1*(104) dağ*(96) dağ*1*100*genelAramaLatin*104*rtfSelectedTabRef
 rtfBulunanSayi*96*rtfBulunanSayi
Kuran-ı Kerimde dağ ile ilgili ayetler aşağıda yer almaktadır. Sure ismi ve ayet numarası ile birlikte ayetlerinin hem Arapçasına, hem de mealine yer verilmiştir.

- Bakara Suresi - Ayet 63 
(٢.٦٣)~~2.63~
وَاِذْ اَخَذْنَا مٖيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا اٰتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا فٖيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
~ ~ ~

2.63 - Ey İsrail'in evlatları! Bir vakit de Tevratı uygulayacağınıza dair sizden söz almış, sonra bu ahdi bozduğunuz için Dağı üzerinize kaldırarak demiştik ki: «Size verdiğimiz Kitaba kuvvetle sarılın ve muhtevasını iyi inceleyip ders alın ki kötü akıbetten korunasınız.

 rtfSndPly*2.93*


Bakara Suresi - Ayet 93
(٢.٩٣) ~~2.93~
وَاِذْ اَخَذْنَا مٖيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا اٰتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاسْمَعُوا قَالُوا سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَاُشْرِبُوا فٖى قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ قُلْ بِئْسَمَا يَاْمُرُكُمْ بِهٖ اٖيمَانُكُمْ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنٖينَ
~ ~ ~

 
2.93 - Size verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın ve onu dinleyin diye Tur'u (Dağı) tepenize kaldırıp sizden (atalarınızdan) kesin söz aldık.  Onlar: "Dinledik ve fakat isyan ettik." dediler. Çünkü kâfirlikleri sebebiyle buzağıya tapma sevgisi iliklerine işlemişti. De ki: "Eğer mümin iseniz, imanınız size ne kötü şey emrediyor!"

 rtfSndPly*2.260*


 2 - Bakara Suresi - Ayet 260

(٢.٢٦٠) ~~2.260~
وَاِذْ قَالَ اِبْرٰهٖيمُ رَبِّ اَرِنٖى كَيْفَ تُحْيِ الْمَوْتٰى قَالَ اَوَلَمْ تُؤْمِنْ قَالَ بَلٰى وَلٰكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبٖى قَالَ فَخُذْ اَرْبَعَةً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ اِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلٰى كُلِّ جَبَلٍ مِنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَاْتٖينَكَ سَعْيًا وَاعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ عَزٖيزٌ حَكٖيمٌ
~ ~ ~

 
2.260 - Bir vakit de İbrâhim: "Ya Rabbî, ölüleri nasıl dirilteceğini bana gösterir misin?" demişti. Allah: "Ne o, yoksa buna inanmadın mı?" dedi. İbrâhim şöyle cevap verdi: "Elbette inandım, lâkin sırf kalbim tatmin olsun diye bunu istedim." Allah ona: "Dört kuş tut, onları kendine alıştır. Sonra kesip her dağın başına onlardan birer parça koy. Sonra da onları çağır! Koşa koşa sana geleceklerdir. İyi bil ki Allah azizdir, hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

 rtfSndPly*4.154*


-----   4 - Nisa Suresi - Ayet 154 (Mushaf Sırası: 4 - Nüzul Sırası: 92 - Alfabetik: 82)   -----

(٤.١٥٤)
~~4.154~
وَرَفَعْنَا فَوْقَهُمُ الطُّورَ بِمٖيثَاقِهِمْ وَقُلْنَا لَهُمُ ادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا وَقُلْنَا لَهُمْ لَا تَعْدُوا فِى السَّبْتِ وَاَخَذْنَا مِنْهُمْ مٖيثَاقًا غَلٖيظًا
~ ~ ~

 
4.154 - Verdikleri sözde durmalarını pekiştirmek için, dağı üzerlerine kaldırdık da onlara: "Secdelere kapanarak o kapıdan girin!" dedik. Bir de onlara: "Cumartesi günü av yaparak, ilâhî yasağı aşmayın" deyip bu hususta kendilerinden ağır teminat aldık.

 rtfSndPly*7.74*


-----   7 - Araf Suresi - Ayet 74 (Mushaf Sırası: 7 - Nüzul Sırası: 39 - Alfabetik: 9)   -----

(٧.٧٤)
~~7.74~
وَاذْكُرُوا اِذْ جَعَلَكُمْ خُلَفَاءَ مِنْ بَعْدِ عَادٍ وَبَوَّاَكُمْ فِى الْاَرْضِ تَتَّخِذُونَ مِنْ سُهُولِهَا قُصُورًا وَتَنْحِتُونَ الْجِبَالَ بُيُوتًا فَاذْكُرُوا اٰلَاءَ اللّٰهِ وَلَا تَعْثَوْا فِى الْاَرْضِ مُفْسِدٖينَ
~ ~ ~

 
7.74 - Bir de düşünün ki Allah sizi Âd halkına halef yaptı ve dünya üzerinde size imkânlar bahşetti. Arzın düzlüklerinde saraylar kurup, dağlarını yontarak evler yapıyorsunuz. Allah'ın nimetlerini düşünün de, bozgunculuk yaparak dünyada karışıklık çıkarmayın."

 rtfSndPly*7.143*


-----   7 - Araf Suresi - Ayet 143 (Mushaf Sırası: 7 - Nüzul Sırası: 39 - Alfabetik: 9)   -----

(٧.١٤٣)
~~7.143~
وَلَمَّا جَاءَ مُوسٰى لِمٖيقَاتِنَا وَكَلَّمَهُ رَبُّهُ قَالَ رَبِّ اَرِنٖى اَنْظُرْ اِلَيْكَ قَالَ لَنْ تَرٰینٖى وَلٰكِنِ انْظُرْ اِلَى الْجَبَلِ فَاِنِ اسْتَقَرَّ مَكَانَهُ فَسَوْفَ تَرٰینٖى فَلَمَّا تَجَلّٰى رَبُّهُ لِلْجَبَلِ جَعَلَهُ دَكًّا وَخَرَّ مُوسٰى صَعِقًا فَلَمَّا اَفَاقَ قَالَ سُبْحَانَكَ تُبْتُ اِلَيْكَ وَاَنَا اَوَّلُ الْمُؤْمِنٖينَ
~ ~ ~

 
7.143 - Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte gelip de Rabbi ona hitab edince:"Ya Rabbî, dedi, göster bana Zatını, bakayım Sana!" Allah Teâlâ şöyle cevap verdi:"Sen Beni göremezsin. Ama şimdi şu dağa bak, eğer yerinde durursa sen de Beni görürsün!"Derken Rabbi dağa tecelli eder etmez onu un ufak ediverdi. Mûsâ da düşüp bayıldı. Kendine gelince dedi ki: "Sübhansın ya Rabbî. Her noksanlıktan münezzeh olduğun gibi, dünyada Seni görmemizden de münezzehsin. Bu talebimden ötürü tövbe ettim. (Ben ümmetim içinde Seni görmeden) iman edenlerin ilkiyim!"

 rtfSndPly*7.171*


-----   7 - Araf Suresi - Ayet 171 (Mushaf Sırası: 7 - Nüzul Sırası: 39 - Alfabetik: 9)   -----

(٧.١٧١)
~~7.171~
وَاِذْ نَتَقْنَا الْجَبَلَ فَوْقَهُمْ كَاَنَّهُ ظُلَّةٌ وَظَنُّوا اَنَّهُ وَاقِعٌ بِهِمْ خُذُوا مَا اٰتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا فٖيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
~ ~ ~

 
7.171 - Hem bir vakit biz o dağı bir gölgelik gibi İsrailoğullarının başlarının üstüne kaldırmıştık da onlar, dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. O zaman demiştik ki: Size verdiğimiz bu kitab'a ciddiyetle sarılın ve içindeki gerçekleri düşünüp hiç hatırınızdan çıkarmayın ki Allah'ı sayıp kötülüklerden sakınasınız.

 rtfSndPly*11.42*


-----   11 - Hud Suresi - Ayet 42 (Mushaf Sırası: 11 - Nüzul Sırası: 52 - Alfabetik: 38)   -----

(١١.٤٢)
~~11.42~
وَهِىَ تَجْرٖى بِهِمْ فٖى مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادٰى نُوحٌ ابْنَهُ وَكَانَ فٖى مَعْزِلٍ يَا بُنَیَّ ارْكَبْ مَعَنَا وَلَا تَكُنْ مَعَ الْكَافِرٖينَ
~ ~ ~

 
11.42 - Gemi onları dağlar gibi dalgalar arasından geçirirken, Nuh biraz ötede olan oğluna: "Evladım, gel sen de bizimle gemiye bin de kâfirlerle beraber kalma!" diye seslendi.

 rtfSndPly*11.43*


-----   11 - Hud Suresi - Ayet 43 (Mushaf Sırası: 11 - Nüzul Sırası: 52 - Alfabetik: 38)   -----

(١١.٤٣)
~~11.43~
قَالَ سَاٰوٖى اِلٰى جَبَلٍ يَعْصِمُنٖى مِنَ الْمَاءِ قَالَ لَا عَاصِمَ الْيَوْمَ مِنْ اَمْرِ اللّٰهِ اِلَّا مَنْ رَحِمَ وَحَالَ بَيْنَهُمَا الْمَوْجُ فَكَانَ مِنَ الْمُغْرَقٖينَ
~ ~ ~

 
11.43 - O: "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınırım!" dedi. Nuh ise: "Bugün Allah'ın helâk emrinden koruyacak hiçbir kuvvet yoktur. Ancak O'nun merhamet ettiği kurtulur!" der demez, birden aralarına dalga girdi, ve oğlu boğulanlardan oldu.

 rtfSndPly*13.3*


-----   13 - Rad Suresi - Ayet 3 (Mushaf Sırası: 13 - Nüzul Sırası: 96 - Alfabetik: 85)   -----

(١٣.٣)
~~13.3~
وَهُوَ الَّذٖى مَدَّ الْاَرْضَ وَجَعَلَ فٖيهَا رَوَاسِىَ وَاَنْهَارًا وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ جَعَلَ فٖيهَا زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ يُغْشِى الَّيْلَ النَّهَارَ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
~ ~ ~

 
13.3 - Hem O'dur ki yeri yaydı. Orada sağlam dağlar yükseltti, ırmaklar akıttı. Her meyvenin içinde iki eş yarattı. Sürekli olarak geceyi gündüze bürüyüp duruyor. Elbette bunlarda, iyice düşünen kimseler için, alacak nice dersler ve ibretler vardır.

 rtfSndPly*13.31*


-----   13 - Rad Suresi - Ayet 31 (Mushaf Sırası: 13 - Nüzul Sırası: 96 - Alfabetik: 85)   -----

(١٣.٣١)
~~13.31~
وَلَوْ اَنَّ قُرْاٰنًا سُيِّرَتْ بِهِ الْجِبَالُ اَوْ قُطِّعَتْ بِهِ الْاَرْضُ اَوْ كُلِّمَ بِهِ الْمَوْتٰى بَلْ لِلّٰهِ الْاَمْرُ جَمٖيعًا اَفَلَمْ يَایْپَسِ الَّذٖينَ اٰمَنُوا اَنْ لَوْ يَشَاءُ اللّٰهُ لَهَدَى النَّاسَ جَمٖيعًا وَلَا يَزَالُ الَّذٖينَ كَفَرُوا تُصٖيبُهُمْ بِمَا صَنَعُوا قَارِعَةٌ اَوْ تَحُلُّ قَرٖيبًا مِنْ دَارِهِمْ حَتّٰى يَاْتِىَ وَعْدُ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُخْلِفُ الْمٖيعَادَ
~ ~ ~

 
13.31 - Eğer dağları yürütecek, yeri paramparça edecek, ölüleri bile konuşturacak bir kitap olsaydı, işte o, bu Kur'ân olurdu!Bu müminler hâlâ öğrenmediler mi ki Allah dileseydi bütün insanları hidâyet eder, doğru yola koyardı. O kâfirlerin kendi yaptıkları işler sebebiyle başlarına durmadan bela inecek veya ülkelerinin hemen yanıbaşına düşecek ve bu hal Allah'ın vaad ettiği kıyamet gelinceye dek sürecek. Allah asla sözünden caymaz.

 rtfSndPly*14.46*


-----   14 - İbrahim Suresi - Ayet 46 (Mushaf Sırası: 14 - Nüzul Sırası: 72 - Alfabetik: 40)   -----

(١٤.٤٦)
~~14.46~
وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللّٰهِ مَكْرُهُمْ وَاِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ
~ ~ ~

 
14.46 - Onlar tuzaklar kurdular, ama Allah nezdinde de onlara tuzak var, isterse onların tuzakları dağları yerinden oynatacak olsun!

 rtfSndPly*15.19*


-----   15 - Hicr Suresi - Ayet 19 (Mushaf Sırası: 15 - Nüzul Sırası: 54 - Alfabetik: 36)   -----

(١٥.١٩)
~~15.19~
وَالْاَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَاَلْقَيْنَا فٖيهَا رَوَاسِىَ وَاَنْبَتْنَا فٖيهَا مِنْ كُلِّ شَیْءٍ مَوْزُونٍ
~ ~ ~

 
15.19 - Yeri de yaydık, genişlettik ve oraya sağlam dağlar çaktık ve orada hikmetle ölçülmüş olarak her türlü nebatı yetiştirdik.

 rtfSndPly*15.82*


-----   15 - Hicr Suresi - Ayet 82 (Mushaf Sırası: 15 - Nüzul Sırası: 54 - Alfabetik: 36)   -----

(١٥.٨٢)
~~15.82~
وَكَانُوا يَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا اٰمِنٖينَ
~ ~ ~

 
15.82 - Dağlarda evler yontarak güven içinde bulunuyorlardı.

 rtfSndPly*16.15*


-----   16 - Nahl Suresi - Ayet 15 (Mushaf Sırası: 16 - Nüzul Sırası: 70 - Alfabetik: 75)   -----

(١٦.١٥)
~~16.15~
وَاَلْقٰى فِى الْاَرْضِ رَوَاسِىَ اَنْ تَمٖيدَ بِكُمْ وَاَنْهَارًا وَسُبُلًا لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
~ ~ ~

 
16.15 - Hem dünya hareketiyle sizi sarsmasın diye, yeryüzüne sabit dağlar koydu. Amaçlarınıza ermeniz için ırmaklar, geçitler yerleştirdi.

 rtfSndPly*16.68*


-----   16 - Nahl Suresi - Ayet 68 (Mushaf Sırası: 16 - Nüzul Sırası: 70 - Alfabetik: 75)   -----

(١٦.٦٨)
~~16.68~
وَاَوْحٰى رَبُّكَ اِلَى النَّحْلِ اَنِ اتَّخِذٖى مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَ
~ ~ ~

 
16.68 - (68-69) Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut." Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır.

 rtfSndPly*16.81*


-----   16 - Nahl Suresi - Ayet 81 (Mushaf Sırası: 16 - Nüzul Sırası: 70 - Alfabetik: 75)   -----

(١٦.٨١)
~~16.81~
وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِمَّا خَلَقَ ظِلَالًا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنَ الْجِبَالِ اَكْنَانًا وَجَعَلَ لَكُمْ سَرَابٖيلَ تَقٖيكُمُ الْحَرَّ وَسَرَابٖيلَ تَقٖيكُمْ بَاْسَكُمْ كَذٰلِكَ يُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْلِمُونَ
~ ~ ~

 
16.81 - Allah yarattığı şeylerin bir kısmında size gölgelikler, dağlarda da sizin için barınaklar yaptı. Sizi sıcaktan ve soğuktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar var etti. Böylece Allah üzerinizdeki nimetlerini tamamlar ki O'na teslimiyetle itaat edesiniz.

 rtfSndPly*17.37*


-----   17 - İsra Suresi - Ayet 37 (Mushaf Sırası: 17 - Nüzul Sırası: 50 - Alfabetik: 46)   -----

(١٧.٣٧)
~~17.37~
وَلَا تَمْشِ فِى الْاَرْضِ مَرَحًا اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولًا
~ ~ ~

 
17.37 - (37-38) Hem kibirli kibirli yürüme! Zira ne kadar kibirlenirsen kibirlen, ne yeri yarabilirsin, ne de dağların boyuna erişebilirsin. Böylesi davranışların hepsi kötü olup, Rabbinin nazarında hoş görülmeyen şeylerdir.

 rtfSndPly*18.47*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 47 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٤٧)
~~18.47~
وَيَوْمَ نُسَيِّرُ الْجِبَالَ وَتَرَى الْاَرْضَ بَارِزَةً وَحَشَرْنَاهُمْ فَلَمْ نُغَادِرْ مِنْهُمْ اَحَدًا
~ ~ ~

 
18.47 - Gün gelir, dağları yürütürüz, yerin dümdüz hale geldiğini görürsün. İşte bütün insanları mahşer meydanına topladık, eksik bıraktığımız bir tek kişi bile kalmadı.

 rtfSndPly*18.93*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 93 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٩٣)
~~18.93~
حَتّٰى اِذَا بَلَغَ بَيْنَ السَّدَّيْنِ وَجَدَ مِنْ دُونِهِمَا قَوْمًا لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ قَوْلًا
~ ~ ~

 
18.93 - Nihayet iki dağ arasına ulaştığında, onların önünde, hemen hemen hiç söz anlamayan bir millet buldu.

 rtfSndPly*18.96*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 96 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٩٦)
~~18.96~
اٰتُونٖى زُبَرَ الْحَدٖيدِ حَتّٰى اِذَا سَاوٰى بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انْفُخُوا حَتّٰى اِذَا جَعَلَهُ نَارًا قَالَ اٰتُونٖى اُفْرِغْ عَلَيْهِ قِطْرًا
~ ~ ~

 
18.96 - Demir kütleleri getirin bana! Zülkarneyn iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı seviyeye getirince: "Körükleyin!" dedi. Tam onu bir ateş haline getirince, "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim." dedi.

 rtfSndPly*19.90*


-----   19 - Meryem Suresi - Ayet 90 (Mushaf Sırası: 19 - Nüzul Sırası: 44 - Alfabetik: 63)   -----

(١٩.٩٠)
~~19.90~
تَكَادُ السَّمٰوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنْشَقُّ الْاَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَدًّا
~ ~ ~

 
19.90 - (90-91) Rahman'a çocuk isnad etmelerinden ötürü, nerdeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecekti!

 rtfSndPly*20.105*


-----   20 - Taha Suresi - Ayet 105 (Mushaf Sırası: 20 - Nüzul Sırası: 45 - Alfabetik: 96)   -----

(٢٠.١٠٥)
~~20.105~
وَيَسْپَلُونَكَ عَنِ الْجِبَالِ فَقُلْ يَنْسِفُهَا رَبّٖى نَسْفًا
~ ~ ~

 
20.105 - (105-106) Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: "Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak."

 rtfSndPly*21.31*


-----   21 - Enbiya Suresi - Ayet 31 (Mushaf Sırası: 21 - Nüzul Sırası: 73 - Alfabetik: 21)   -----

(٢١.٣١)
~~21.31~
وَجَعَلْنَا فِى الْاَرْضِ رَوَاسِىَ اَنْ تَمٖيدَ بِهِمْ وَجَعَلْنَا فٖيهَا فِجَاجًا سُبُلًا لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ
~ ~ ~

 
21.31 - Yerin insanları sarsmaması için oraya dağlar yerleştirdik. Maksatlarına ermeleri için orada geniş yollar, geçitler yaptık.

 rtfSndPly*21.79*


-----   21 - Enbiya Suresi - Ayet 79 (Mushaf Sırası: 21 - Nüzul Sırası: 73 - Alfabetik: 21)   -----

(٢١.٧٩)
~~21.79~
فَفَهَّمْنَاهَا سُلَيْمٰنَ وَكُلًّا اٰتَيْنَا حُكْمًا وَعِلْمًا وَسَخَّرْنَا مَعَ دَاوُدَ الْجِبَالَ يُسَبِّحْنَ وَالطَّيْرَ وَكُنَّا فَاعِلٖينَ
~ ~ ~

 
21.79 - Biz çözümü ihtiva eden hükmü Süleyman'a bildirdik. Bununla beraber, her birine bir hüküm ve bir ilim verdik. Dağları ve kuşları Davud'un emrine verdik. Onunla beraber takdis ve ibadet ederlerdi. Biz dilediğimiz her şeyi yapma kudretine sahibiz.

 rtfSndPly*22.18*


-----   22 - Hac Suresi - Ayet 18 (Mushaf Sırası: 22 - Nüzul Sırası: 103 - Alfabetik: 32)   -----

(٢٢.١٨)
~~22.18~
اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِى السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِى الْاَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثٖيرٌ مِنَ النَّاسِ وَكَثٖيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ وَمَنْ يُهِنِ اللّٰهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍ اِنَّ اللّٰهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاءُ
~ ~ ~

 
22.18 - Bilmez misin ki göklerde ve yerde bulunan kimseler, hatta güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar bütün canlılar ve insanların da birçoğu Allah'ın yüceliğine secde ediyorlar. İnsanların çoğu hakkında ise azap hükmü kesinleşmiştir. Allah'ın zelil kıldığını aziz edecek kuvvet yoktur. Şüphesiz ki Allah ne dilerse yapar.

 rtfSndPly*23.20*


-----   23 - Muminun Suresi - Ayet 20 (Mushaf Sırası: 23 - Nüzul Sırası: 74 - Alfabetik: 69)   -----

(٢٣.٢٠)
~~23.20~
وَشَجَرَةً تَخْرُجُ مِنْ طُورِ سَيْنَاءَ تَنْبُتُ بِالدُّهْنِ وَصِبْغٍ لِلْاٰكِلٖينَ
~ ~ ~

 
23.20 - Sina Dağından çıkan bir nebat da yetiştiririz ki o ağaç hem yağ, hem de yiyenlere bir katık çıkarır.

 rtfSndPly*24.43*


-----   24 - Nur Suresi - Ayet 43 (Mushaf Sırası: 24 - Nüzul Sırası: 102 - Alfabetik: 84)   -----

(٢٤.٤٣)
~~24.43~
اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُزْجٖى سَحَابًا ثُمَّ يُؤَلِّفُ بَيْنَهُ ثُمَّ يَجْعَلُهُ رُكَامًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهٖ وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ جِبَالٍ فٖيهَا مِنْ بَرَدٍ فَيُصٖيبُ بِهٖ مَنْ يَشَاءُ وَيَصْرِفُهُ عَنْ مَنْ يَشَاءُ يَكَادُ سَنَا بَرْقِهٖ يَذْهَبُ بِالْاَبْصَارِ
~ ~ ~

 
24.43 - Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, -oradaki dağlar büyüklüğünde bulutlardan- dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alıverecek!

 rtfSndPly*26.63*


-----   26 - Şuara Suresi - Ayet 63 (Mushaf Sırası: 26 - Nüzul Sırası: 47 - Alfabetik: 94)   -----

(٢٦.٦٣)
~~26.63~
فَاَوْحَيْنَا اِلٰى مُوسٰى اَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظٖيمِ
~ ~ ~

 
26.63 - Biz Mûsâ'ya: "Asânı denize vur!" diye vahyettik. Vurur vurmaz deniz yarıldı, öyle ki birer koridor gibi açılan yolun iki yanında sular büyük dağlar gibi yükseldi.

 rtfSndPly*26.149*


-----   26 - Şuara Suresi - Ayet 149 (Mushaf Sırası: 26 - Nüzul Sırası: 47 - Alfabetik: 94)   -----

(٢٦.١٤٩)
~~26.149~
وَتَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا فَارِهٖينَ
~ ~ ~

 
26.149 - Böyle düşündüğünüz için mi dağlarda ince bir sanat eseri lüks villalar yontuyorsunuz?

 rtfSndPly*27.61*


-----   27 - Neml Suresi - Ayet 61 (Mushaf Sırası: 27 - Nüzul Sırası: 48 - Alfabetik: 81)   -----

(٢٧.٦١)
~~27.61~
اَمَّنْ جَعَلَ الْاَرْضَ قَرَارًا وَجَعَلَ خِلَالَهَا اَنْهَارًا وَجَعَلَ لَهَا رَوَاسِىَ وَجَعَلَ بَيْنَ الْبَحْرَيْنِ حَاجِزًا ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
~ ~ ~

 
27.61 - O nesneler mi üstün, yoksa yeri oturmaya elverişli kılan, içinden yer yer ırmaklar akıtan ve oraya sağlam dağlar yerleştiren ve iki denizin arasına bir engel koyan Allah mı? Hiç Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Elbette olmaz! Ama onların çoğu bu gerçeği anlamıyorlar.

 rtfSndPly*27.88*


-----   27 - Neml Suresi - Ayet 88 (Mushaf Sırası: 27 - Nüzul Sırası: 48 - Alfabetik: 81)   -----

(٢٧.٨٨)
~~27.88~
وَتَرَى الْجِبَالَ تَحْسَبُهَا جَامِدَةً وَهِىَ تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِ صُنْعَ اللّٰهِ الَّذٖى اَتْقَنَ كُلَّ شَیْءٍ اِنَّهُ خَبٖيرٌ بِمَا تَفْعَلُونَ
~ ~ ~

 
27.88 - Bir de o dağları görür, donuk ve hareketsiz sanırsın; Oysa onlar bulutların yürüdüğü gibi yürümektedirler. İşte bu, her şeyi muhkem ve mükemmel yapan Allah'ın sanatıdır. Muhakkak ki O, sizin yaptığınız her şeyden haberdardır.

 rtfSndPly*28.29*


-----   28 - Kasas Suresi - Ayet 29 (Mushaf Sırası: 28 - Nüzul Sırası: 49 - Alfabetik: 53)   -----

(٢٨.٢٩)
~~28.29~
فَلَمَّا قَضٰى مُوسَى لْاَجَلَ وَسَارَ بِاَهْلِهٖ اٰنَسَ مِنْ جَانِبِ الطُّورِ نَارًا قَالَ لِاَهْلِهِ امْكُثُوا اِنّٖى اٰنَسْتُ نَارًا لَعَلّٖى اٰتٖيكُمْ مِنْهَا بِخَبَرٍ اَوْ جَذْوَةٍ مِنَ النَّارِ لَعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ
~ ~ ~

 
28.29 - Mûsâ müddeti tamamlayıp ailesiyle Mısır tarafına doğru yolda giderken, dağ tarafında bir ateş fark etti. Ailesine: "Durun, dedi, ben bir ateş fark ettim. Gideyim belki yol hakkında bir bilgi alır veya bir ateş koru getiririm de ateş yakıp ısınma imkânı bulursunuz."

 rtfSndPly*28.46*


-----   28 - Kasas Suresi - Ayet 46 (Mushaf Sırası: 28 - Nüzul Sırası: 49 - Alfabetik: 53)   -----

(٢٨.٤٦)
~~28.46~
وَمَا كُنْتَ بِجَانِبِ الطُّورِ اِذْ نَادَيْنَا وَلٰكِنْ رَحْمَةً مِنْ رَبِّكَ لِتُنْذِرَ قَوْمًا مَا اَتٰيهُمْ مِنْ نَذٖيرٍ مِنْ قَبْلِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
~ ~ ~

 
28.46 - Hem Biz Mûsa'ya seslendiğimiz zaman sen dağın yanında da değildin, fakat düşünüp ders alsınlar diye, daha önce kendilerini uyarmak üzere peygamber gelmemiş olan bir halkı uyarıp aydınlatman için Rabbin tarafından bir rahmet eseri olarak  seni resul yapıp orada cereyan eden şeyleri sana bildirdik.

 rtfSndPly*31.10*


-----   31 - Lukman Suresi - Ayet 10 (Mushaf Sırası: 31 - Nüzul Sırası: 57 - Alfabetik: 59)   -----

(٣١.١٠)
~~31.10~
خَلَقَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَاَلْقٰى فِى الْاَرْضِ رَوَاسِىَ اَنْ تَمٖيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فٖيهَا مِنْ كُلِّ دَابَّةٍ وَاَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَنْبَتْنَا فٖيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَرٖيمٍ
~ ~ ~

 
31.10 - O gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yarattı. Yere de, sizi sarsmaması için, ağır baskılar, yani ulu dağlar koydu ve orada her türlü canlıyı üretip yaydı. Gökten de bir su indirdik, orada her güzel çifti yetiştirdik.

 rtfSndPly*31.32*


-----   31 - Lukman Suresi - Ayet 32 (Mushaf Sırası: 31 - Nüzul Sırası: 57 - Alfabetik: 59)   -----

(٣١.٣٢)
~~31.32~
وَاِذَا غَشِيَهُمْ مَوْجٌ كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللّٰهَ مُخْلِصٖينَ لَهُ الدّٖينَ فَلَمَّا نَجّٰیهُمْ اِلَى الْبَرِّ فَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَا اِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ
~ ~ ~

 
31.32 - Denizde iken onları dağlar gibi dalgalar kapladığında, bütün kalpleriyle yalnız Allah'a yalvarırlar. Fakat O, onları kurtarıp karaya çıkarınca bir kısmı işi gevşetir, imanla inkâr arasında ortada kalır. Bizim âyetlerimizi gaddar ve nankör olandan başkası inkâr etmez.

 rtfSndPly*33.72*


-----   33 - Ahzab Suresi - Ayet 72 (Mushaf Sırası: 33 - Nüzul Sırası: 90 - Alfabetik: 4)   -----

(٣٣.٧٢)
~~33.72~
اِنَّا عَرَضْنَا الْاَمَانَةَ عَلَى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَالْجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْاِنْسَانُ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا
~ ~ ~

 
33.72 - Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar. Zira sorumluluğundan korktular, ama onu insan yüklendi. İnsan (bu emanetin hakkını gözetmediğinden) cidden çok zalim, çok cahildir.

 rtfSndPly*34.10*


-----   34 - Sebe Suresi - Ayet 10 (Mushaf Sırası: 34 - Nüzul Sırası: 58 - Alfabetik: 91)   -----

(٣٤.١٠)
~~34.10~
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا دَاوُدَ مِنَّا فَضْلًا يَا جِبَالُ اَوِّبٖى مَعَهُ وَالطَّيْرَ وَاَلَنَّا لَهُ الْحَدٖيدَ
~ ~ ~

 
34.10 - (10-11) Biz Davud'a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah'ın yüceliğini terennüm edin." dedik. Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şekillendirme kudreti verdik) "Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum." buyurduk.

 rtfSndPly*35.27*


-----   35 - Fatır Suresi - Ayet 27 (Mushaf Sırası: 35 - Nüzul Sırası: 43 - Alfabetik: 23)   -----

(٣٥.٢٧)
~~35.27~
اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَخْرَجْنَا بِهٖ ثَمَرَاتٍ مُخْتَلِفًا اَلْوَانُهَا وَمِنَ الْجِبَالِ جُدَدٌ بٖيضٌ وَحُمْرٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهَا وَغَرَابٖيبُ سُودٌ
~ ~ ~

 
35.27 - Görmez misin ki Allah gökten bir su indirir. Onunla rengârenk, çeşitli meyveler yetiştiririz. Dağlardan da beyaz, kızıl, siyah ve türlü türlü renklerde yollar varetmişizdir.

 rtfSndPly*38.18*


-----   38 - Sad Suresi - Ayet 18 (Mushaf Sırası: 38 - Nüzul Sırası: 38 - Alfabetik: 88)   -----

(٣٨.١٨)
~~38.18~
اِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِىِّ وَالْاِشْرَاقِ
~ ~ ~

 
38.18 - (18-19) Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi.

 rtfSndPly*41.10*


-----   41 - Fussilet Suresi - Ayet 10 (Mushaf Sırası: 41 - Nüzul Sırası: 61 - Alfabetik: 30)   -----

(٤١.١٠)
~~41.10~
وَجَعَلَ فٖيهَا رَوَاسِىَ مِنْ فَوْقِهَا وَبَارَكَ فٖيهَا وَقَدَّرَ فٖيهَا اَقْوَاتَهَا فٖى اَرْبَعَةِ اَيَّامٍ سَوَاءً لِلسَّائِلٖينَ
~ ~ ~

 
41.10 - O, yerin üstünde yüce dağlar yarattı, orayı bereketli kıldı ve orada ihtiyaç sahipleri için gıdalarını, bitkilerini ve ağaçlarını tam dört günde takdir etti, düzenledi.

 rtfSndPly*42.32*


-----   42 - Şura Suresi - Ayet 32 (Mushaf Sırası: 42 - Nüzul Sırası: 62 - Alfabetik: 95)   -----

(٤٢.٣٢)
~~42.32~
وَمِنْ اٰيَاتِهِ الْجَوَارِ فِى الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِ
~ ~ ~

 
42.32 - (32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.

 rtfSndPly*42.34*


-----   42 - Şura Suresi - Ayet 34 (Mushaf Sırası: 42 - Nüzul Sırası: 62 - Alfabetik: 95)   -----

(٤٢.٣٤)
~~42.34~
اَوْ يُوبِقْهُنَّ بِمَا كَسَبُوا وَيَعْفُ عَنْ كَثٖيرٍ
~ ~ ~

 
42.34 - (32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.

 rtfSndPly*50.7*


-----   50 - Kaf Suresi - Ayet 7 (Mushaf Sırası: 50 - Nüzul Sırası: 34 - Alfabetik: 48)   -----

(٥٠.٧)
~~50.7~
وَالْاَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَاَلْقَيْنَا فٖيهَا رَوَاسِىَ وَاَنْبَتْنَا فٖيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَهٖيجٍ
~ ~ ~

 
50.7 - Yeri de döşedik, oraya dengeyi sağlayacak sağlam ulu dağlar yerleştirdik. Orada, gönüller, gözler açan her çeşit bitkiden çiftler bitirdik.

 rtfSndPly*52.1*


-----   52 - Tur Suresi - Ayet 1 (Mushaf Sırası: 52 - Nüzul Sırası: 76 - Alfabetik: 106)   -----

(٥٢.١)
~~52.1~
وَالطُّورِ
~ ~ ~

 
52.1 - Tur'a (o dağa)

 rtfSndPly*52.10*


-----   52 - Tur Suresi - Ayet 10 (Mushaf Sırası: 52 - Nüzul Sırası: 76 - Alfabetik: 106)   -----

(٥٢.١٠)
~~52.10~
وَتَسٖيرُ الْجِبَالُ سَيْرًا
~ ~ ~

 
52.10 - Dağlar sür'atle yürüyecektir.

 rtfSndPly*55.24*


-----   55 - Rahman Suresi - Ayet 24 (Mushaf Sırası: 55 - Nüzul Sırası: 97 - Alfabetik: 86)   -----

(٥٥.٢٤)
~~55.24~
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِى الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِ
~ ~ ~

 
55.24 - Denizde koca dağlar gibi yüzen gemiler O'nundur.

 rtfSndPly*56.5*


-----   56 - Vakıa Suresi - Ayet 5 (Mushaf Sırası: 56 - Nüzul Sırası: 46 - Alfabetik: 107)   -----

(٥٦.٥)
~~56.5~
وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا
~ ~ ~

 
56.5 - Dağlar darmadağın edilip parçalandığı,

 rtfSndPly*59.21*


-----   59 - Haşir Suresi - Ayet 21 (Mushaf Sırası: 59 - Nüzul Sırası: 101 - Alfabetik: 35)   -----

(٥٩.٢١)
~~59.21~
لَوْ اَنْزَلْنَا هٰذَا الْقُرْاٰنَ عَلٰى جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خَاشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِ وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
~ ~ ~

 
59.21 - Eğer Biz bu Kur'ân'ı bir dağın tepesine indirseydik onun, Allah'a tazimi sebebiyle başını eğip parçalandığını görürdün. İşte bunlar birtakım misallerdir ki düşünüp istifade etmeleri için, Biz onları insanlara anlatıyoruz.

 rtfSndPly*69.13*


-----   69 - Hakka Suresi - Ayet 13 (Mushaf Sırası: 69 - Nüzul Sırası: 78 - Alfabetik: 34)   -----

(٦٩.١٣)
~~69.13~
فَاِذَا نُفِخَ فِى الصُّورِ نَفْخَةٌ وَاحِدَةٌ
~ ~ ~

 
69.13 - (13-14) Artık Sûr'a kuvvetle üflendiğinde, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir tek darbe ile çarpılıp paramparça edildiğinde,

 rtfSndPly*70.9*


-----   70 - Mearic Suresi - Ayet 9 (Mushaf Sırası: 70 - Nüzul Sırası: 79 - Alfabetik: 62)   -----

(٧٠.٩)
~~70.9~
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ
~ ~ ~

 
70.9 - Dağlar ise atılmış rengârenk yüne döner.

 rtfSndPly*73.14*


-----   73 - Muzzemmil Suresi - Ayet 14 (Mushaf Sırası: 73 - Nüzul Sırası: 3 - Alfabetik: 74)   -----

(٧٣.١٤)
~~73.14~
يَوْمَ تَرْجُفُ الْاَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثٖيبًا مَهٖيلًا
~ ~ ~

 
73.14 - Gün gelir; yer, dağlar şiddetle sarsılır ve dağlar dağılan kum yığınları haline gelir.

 rtfSndPly*77.10*


-----   77 - Murselat Suresi - Ayet 10 (Mushaf Sırası: 77 - Nüzul Sırası: 33 - Alfabetik: 72)   -----

(٧٧.١٠)
~~77.10~
وَاِذَا الْجِبَالُ نُسِفَتْ
~ ~ ~

 
77.10 - Dağlar parçalanıp savrulduğu zaman,

 rtfSndPly*77.27*


-----   77 - Murselat Suresi - Ayet 27 (Mushaf Sırası: 77 - Nüzul Sırası: 33 - Alfabetik: 72)   -----

(٧٧.٢٧)
~~77.27~
وَجَعَلْنَا فٖيهَا رَوَاسِىَ شَامِخَاتٍ وَاَسْقَيْنَاكُمْ مَاءً فُرَاتًا
~ ~ ~

 
77.27 - Orada, sağlam yüksek dağlar yarattık ve size tatlı bir su ihsan ettik.

 rtfSndPly*78.7*


-----   78 - Nebe Suresi - Ayet 7 (Mushaf Sırası: 78 - Nüzul Sırası: 80 - Alfabetik: 79)   -----

(٧٨.٧)
~~78.7~
وَالْجِبَالَ اَوْتَادًا
~ ~ ~

 
78.7 - Dağları da arzı tutan birer destek yapmadık mı?

 rtfSndPly*78.20*


-----   78 - Nebe Suresi - Ayet 20 (Mushaf Sırası: 78 - Nüzul Sırası: 80 - Alfabetik: 79)   -----

(٧٨.٢٠)
~~78.20~
وَسُيِّرَتِ الْجِبَالُ فَكَانَتْ سَرَابًا
~ ~ ~

 
78.20 - Dağlar yürütülür, serab olur gider, her taraf dümdüz olur.

 rtfSndPly*79.32*


-----   79 - Naziat Suresi - Ayet 32 (Mushaf Sırası: 79 - Nüzul Sırası: 81 - Alfabetik: 78)   -----

(٧٩.٣٢)
~~79.32~
وَالْجِبَالَ اَرْسٰیهَا
~ ~ ~

 
79.32 - Dağlarını oturttu.

 rtfSndPly*81.3*


-----   81 - Tekvir Suresi - Ayet 3 (Mushaf Sırası: 81 - Nüzul Sırası: 7 - Alfabetik: 103)   -----

(٨١.٣)
~~81.3~
وَاِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ
~ ~ ~

 
81.3 - Dağlar yürütüldüğü zaman,

 rtfSndPly*88.19*


-----   88 - Gaşiye Suresi - Ayet 19 (Mushaf Sırası: 88 - Nüzul Sırası: 68 - Alfabetik: 31)   -----

(٨٨.١٩)
~~88.19~
وَاِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ
~ ~ ~

 
88.19 - Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş.

 rtfSndPly*95.2*


-----   95 - Tin Suresi - Ayet 2 (Mushaf Sırası: 95 - Nüzul Sırası: 28 - Alfabetik: 105)   -----

(٩٥.٢)
~~95.2~
وَطُورِ سٖينٖينَ
~ ~ ~

 
95.2 - Sina dağı, hakkı için!

 rtfSndPly*101.5*


-----   101 - Karia Suresi - Ayet 5 (Mushaf Sırası: 101 - Nüzul Sırası: 30 - Alfabetik: 52)   -----

(١٠١.٥)
~~101.5~
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ
~ ~ ~

 
101.5 - Dağlar atılmış yüne döner,



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder