16 Haziran 2016 Perşembe

Kuran Kerim'de Adalet

Kuran-ı Kerimde adalet ile ilgili tüm ayetler aşağıda yer almaktadır. Sure ismi ve ayet numarası ile birlikte ayetlerinin hem Arapçasına, hem de mealine yer verilmiştir.


-----   3 - Ali_İmran Suresi - Ayet 18 (Mushaf Sırası: 3 - Nüzul Sırası: 89 - Alfabetik: 7)   -----

(٣.١٨)
~~3.18~
شَهِدَ اللّٰهُ اَنَّهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ وَالْمَلٰئِكَةُ وَاُولُوا الْعِلْمِ قَائِمًا بِالْقِسْطِ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ
~ ~ ~

Meali:
3.18 - Allah'tan başka tanrı bulunmadığına şahid bizzat Allah'tır. Bütün melekler, hak ve adaletten ayrılmayan ilim adamları da bu gerçeğe, aziz ve hakîm (mutlak galip, tam hüküm ve hikmet sahibi) Allah'tan başka tanrı olmadığına şahittirler.

 rtfSndPly*3.21*


-----   3 - Ali_İmran Suresi - Ayet 21 (Mushaf Sırası: 3 - Nüzul Sırası: 89 - Alfabetik: 7)   -----

(٣.٢١)
~~3.21~
اِنَّ الَّذٖينَ يَكْفُرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيّٖنَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَيَقْتُلُونَ الَّذٖينَ يَاْمُرُونَ بِالْقِسْطِ مِنَ النَّاسِ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَلٖيمٍ
~ ~ ~

Meali:
3.21 - Allah'ın âyetlerini inkâr edenleri, haksız yere peygamberleri öldürenleri, adaleti isteyip yaymak isteyenlerin canlarına kıyanları, can yakıcı bir ceza ile müjdele!

 rtfSndPly*4.3*
 rtfSndPly*4.58*


-----   4 - Nisa Suresi - Ayet 58 (Mushaf Sırası: 4 - Nüzul Sırası: 92 - Alfabetik: 82)   -----

(٤.٥٨)
~~4.58~
اِنَّ اللّٰهَ يَاْمُرُكُمْ اَنْ تُؤَدُّوا الْاَمَانَاتِ اِلٰى اَهْلِهَا وَاِذَا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ اَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِ اِنَّ اللّٰهَ نِعِمَّا يَعِظُكُمْ بِهٖ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ سَمٖيعًا بَصٖيرًا
~ ~ ~

Meali:
4.58 - Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adalete uygun tarzda hüküm vermenizi emreder. Allah bununla, size ne de güzel öğüt veriyor! Şüphe yok ki Allah semî ve basîrdir (sözlerinizi de, hükümlerinizi de hakkıyla işitir, bütün yaptıklarınızı hakkıyla görür).

 rtfSndPly*4.127*


-----   4 - Nisa Suresi - Ayet 135 (Mushaf Sırası: 4 - Nüzul Sırası: 92 - Alfabetik: 82)   -----

(٤.١٣٥)
~~4.135~
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُونُوا قَوَّامٖينَ بِالْقِسْطِ شُهَدَاءَ لِلّٰهِ وَلَوْ عَلٰى اَنْفُسِكُمْ اَوِ الْوَالِدَيْنِ وَالْاَقْرَبٖينَ اِنْ يَكُنْ غَنِيًّا اَوْ فَقٖيرًا فَاللّٰهُ اَوْلٰى بِهِمَا فَلَا تَتَّبِعُوا الْهَوٰى اَنْ تَعْدِلُوا وَاِنْ تَلْوُا اَوْ تُعْرِضُوا فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبٖيرًا
~ ~ ~

Meali:
4.135 - Ey iman edenler! Haktan yana olup var gücünüzle ve bütün işlerinizde adaleti gerçekleştirin. Allah için şahitlik eden insanlar olun. Bu hükmünüz ve şahitliğiniz isterse bizzat kendiniz, anneniz, babanız ve yakın akrabalarınız aleyhinde olsun. İsterse onlar zengin veya fakir bulunsun; çünkü Allah her ikisine de sizden daha yakındır. Onun için, sakın nefsinizin arzusuna uyarak adaletten ayrılmayın. Eğer dilinizi eğip bükerek gerçeği olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün şahitlikten kaçarsanız, iyi bilin ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

 rtfSndPly*5.8*


-----   5 - Maide Suresi - Ayet 8 (Mushaf Sırası: 5 - Nüzul Sırası: 112 - Alfabetik: 60)   -----

(٥.٨)
~~5.8~
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُونُوا قَوَّامٖينَ لِلّٰهِ شُهَدَاءَ بِالْقِسْطِ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَاٰنُ قَوْمٍ عَلٰى اَلَّا تَعْدِلُوا اِعْدِلُوا هُوَ اَقْرَبُ لِلتَّقْوٰى وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ خَبٖيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
~ ~ ~

Meali:
5.8 - - Ey iman edenler! Haktan yana olup vargücünüzle ve bütün işlerinizde adaleti gerçekleştirin ve adalet numunesi şahitler olun. Bir topluluğa karşı, içinizde beslediğiniz kin ve öfke, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Âdil davranın, takvâya en uygun hareket budur. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.

 rtfSndPly*5.42*


-----   5 - Maide Suresi - Ayet 42 (Mushaf Sırası: 5 - Nüzul Sırası: 112 - Alfabetik: 60)   -----

(٥.٤٢)
~~5.42~
سَمَّاعُونَ لِلْكَذِبِ اَكَّالُونَ لِلسُّحْتِ فَاِنْ جَاؤُكَ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ اَوْ اَعْرِضْ عَنْهُمْ وَاِنْ تُعْرِضْ عَنْهُمْ فَلَنْ يَضُرُّوكَ شَيْپًا وَاِنْ حَكَمْتَ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطٖينَ
~ ~ ~

Meali:
5.42 - Yalan dinlemeye çok meraklı, haram yemeye pek düşkündürler. Sana gelirlerse ister aralarında hükmet, istersen hükmetmekten geri dur! Geri durursan onlar sana asla bir zarar veremezler. Şayet hükmedersen, aralarında adaletle hükmet! Çünkü Allah âdilleri sever.

 rtfSndPly*6.115*


-----   6 - Enam Suresi - Ayet 115 (Mushaf Sırası: 6 - Nüzul Sırası: 55 - Alfabetik: 20)   -----

(٦.١١٥)
~~6.115~
وَتَمَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ صِدْقًا وَعَدْلًا لَا مُبَدِّلَ لِكَلِمَاتِهٖ وَهُوَ السَّمٖيعُ الْعَلٖيمُ
~ ~ ~

Meali:
6.115 - Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tam kemalindedir. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O hakkıyla işitir ve bilir.

 rtfSndPly*7.29*


-----   7 - Araf Suresi - Ayet 29 (Mushaf Sırası: 7 - Nüzul Sırası: 39 - Alfabetik: 9)   -----

(٧.٢٩)
~~7.29~
قُلْ اَمَرَ رَبّٖى بِالْقِسْطِ وَاَقٖيمُوا وُجُوهَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَادْعُوهُ مُخْلِصٖينَ لَهُ الدّٖينَ كَمَا بَدَاَكُمْ تَعُودُونَ
~ ~ ~

Meali:
7.29 - De ki: "Rabbim adalet ve itidali emretti. Her secdenizde, her namaz zamanında veya mekânında, yüzünüzü O'nun kıblesine yöneltiniz!İhlâsla, ibadetinizi yalnız O'nun rızası için yaparak Allah'a kulluk ediniz! Çünkü ilkin sizi O yarattığı gibi, dönüşünüz de yine O'na olacaktır."

 rtfSndPly*7.159*


-----   7 - Araf Suresi - Ayet 159 (Mushaf Sırası: 7 - Nüzul Sırası: 39 - Alfabetik: 9)   -----

(٧.١٥٩)
~~7.159~
وَمِنْ قَوْمِ مُوسٰى اُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهٖ يَعْدِلُونَ
~ ~ ~

Meali:
7.159 - Evet! Mûsâ'nın kavminden bir topluluk da vardır ki hak dinle insanları doğru yola götürür ve onunla halk içinde adaleti tatbik ederler.

 rtfSndPly*7.181*


-----   7 - Araf Suresi - Ayet 181 (Mushaf Sırası: 7 - Nüzul Sırası: 39 - Alfabetik: 9)   -----

(٧.١٨١)
~~7.181~
وَمِمَّنْ خَلَقْنَا اُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهٖ يَعْدِلُونَ
~ ~ ~

Meali:
7.181 - Yarattıklarımız içinde, daima Hakka giden yolu gösteren ve onunla adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır.

 rtfSndPly*10.4*


-----   10 - Yunus Suresi - Ayet 4 (Mushaf Sırası: 10 - Nüzul Sırası: 51 - Alfabetik: 109)   -----

(١٠.٤)
~~10.4~
اِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمٖيعًا وَعْدَ اللّٰهِ حَقًّا اِنَّهُ يَبْدَٶُا الْخَلْقَ ثُمَّ يُعٖيدُهُ لِيَجْزِىَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ وَالَّذٖينَ كَفَرُوا لَهُمْ شَرَابٌ مِنْ حَمٖيمٍ وَعَذَابٌ اَلٖيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْفُرُونَ
~ ~ ~

Meali:
10.4 - Hepinizin dönüşü O'nadır. Bu, Allah'ın gerçek olarak verdiği sözdür. Mahlûkları ilkin O yaratır.(Yoktan yaratan yaratıcı), öldükten sonra onları haydi haydi diriltir. Diriltir ki iman edip makbul ve güzel işler yapanları, adaletleri sebebiyle ödüllendirsin. Kâfirlere ise, dini inkâr ettikleri için, içecek olarak kaynar su ve gayet acı bir azap vardır.

 rtfSndPly*10.47*


-----   10 - Yunus Suresi - Ayet 47 (Mushaf Sırası: 10 - Nüzul Sırası: 51 - Alfabetik: 109)   -----

(١٠.٤٧)
~~10.47~
وَلِكُلِّ اُمَّةٍ رَسُولٌ فَاِذَا جَاءَ رَسُولُهُمْ قُضِىَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
~ ~ ~

Meali:
10.47 - Her ümmetin bir Peygamberi vardır. Peygamberleri kendilerine gelince, aralarında adaletle hükmedilir, hiç birine zulmedilmez.

 rtfSndPly*10.54*


-----   10 - Yunus Suresi - Ayet 54 (Mushaf Sırası: 10 - Nüzul Sırası: 51 - Alfabetik: 109)   -----

(١٠.٥٤)
~~10.54~
وَلَوْ اَنَّ لِكُلِّ نَفْسٍ ظَلَمَتْ مَا فِى الْاَرْضِ لَافْتَدَتْ بِهٖ وَاَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَاَوُا الْعَذَابَ وَقُضِىَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
~ ~ ~

Meali:
10.54 - Kendi nefsine zulmeden her kişi, dünyadaki bütün şeylere malik olsaydı bile, cezadan kurtulmak için hepsini fidye olarak verirdi. Onlar cezaları olan azabı görünce içten içe duydukları pişmanlığı açığa vururlar. Ne çare ki, kendilerine asla haksızlık edilmeksizin, aralarında adaletle hüküm verilmiştir.

 rtfSndPly*16.76*


-----   16 - Nahl Suresi - Ayet 76 (Mushaf Sırası: 16 - Nüzul Sırası: 70 - Alfabetik: 75)   -----

(١٦.٧٦)
~~16.76~
وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا رَجُلَيْنِ اَحَدُهُمَا اَبْكَمُ لَا يَقْدِرُ عَلٰى شَیْءٍ وَهُوَ كَلٌّ عَلٰى مَوْلٰیهُ اَيْنَمَا يُوَجِّهْهُ لَا يَاْتِ بِخَيْرٍ هَلْ يَسْتَوٖى هُوَ وَمَنْ يَاْمُرُ بِالْعَدْلِ وَهُوَ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقٖيمٍ
~ ~ ~

Meali:
16.76 - Allah bir de şu temsili getiriyor: İki kişi var. Birisi dilsiz, hiçbir şey beceremez, efendisine sadece bir yük! Ne tarafa gönderse hiçbir işe yaramaz! Şimdi hiç bu zavallı ile, hakkı hakikati bilen,  adaleti dile getirip gerçekleştiren, dosdoğru yol üzere ilerleyen bir insan eşit tutulabilir mi?

 rtfSndPly*16.90*


-----   16 - Nahl Suresi - Ayet 90 (Mushaf Sırası: 16 - Nüzul Sırası: 70 - Alfabetik: 75)   -----

(١٦.٩٠)
~~16.90~
اِنَّ اللّٰهَ يَاْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ وَاٖيتَاٸِ ذِى الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْیِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
~ ~ ~

Meali:
16.90 - Allah adaleti, hatta adaletten de fazla olarak ihsanı, en güzel davranışı ve muhtaç oldukları şeyleri yakınlara vermeyi emreder. Hayasızlığı, çirkin işleri, zulüm ve tecavüzü yasaklar. Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.

 rtfSndPly*21.112*


-----   21 - Enbiya Suresi - Ayet 112 (Mushaf Sırası: 21 - Nüzul Sırası: 73 - Alfabetik: 21)   -----

(٢١.١١٢)
~~21.112~
قَالَ رَبِّ احْكُمْ بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمٰنُ الْمُسْتَعَانُ عَلٰى مَا تَصِفُونَ
~ ~ ~

Meali:
21.112 - Resulullah sonunda şöyle dedi: "Ya Rabbî, adaletle hükmünü ver! Rabbimiz rahmandır, sizin  bunca isnad ve iftiralarınıza karşı yegâne müsteandır."

 rtfSndPly*22.25*


-----   22 - Hac Suresi - Ayet 25 (Mushaf Sırası: 22 - Nüzul Sırası: 103 - Alfabetik: 32)   -----

(٢٢.٢٥)
~~22.25~
اِنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبٖيلِ اللّٰهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ الَّذٖى جَعَلْنَاهُ لِلنَّاسِ سَوَاءً الْعَاكِفُ فٖيهِ وَالْبَادِ وَمَنْ يُرِدْ فٖيهِ بِاِلْحَادٍ بِظُلْمٍ نُذِقْهُ مِنْ عَذَابٍ اَلٖيمٍ
~ ~ ~

Meali:
22.25 - Kendileri dini inkâr edenler, üstelik insanları Allah'ın yolundan ve gerek şehirli, gerek taşralı bütün insanlara müsavi olmak üzere kıble ve ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haramdan engelleyip uzaklaştıranlar bilsinler ki kim orada böyle zulüm ile haktan ve adaletten sapmak isterse ona can yakıcı bir azap tattırırız.

 rtfSndPly*23.41*


-----   23 - Muminun Suresi - Ayet 41 (Mushaf Sırası: 23 - Nüzul Sırası: 74 - Alfabetik: 69)   -----

(٢٣.٤١)
~~23.41~
فَاَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ بِالْحَقِّ فَجَعَلْنَاهُمْ غُثَاءً فَبُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمٖينَ
~ ~ ~

Meali:
23.41 - Derken korkunç bir ses onları bastırıverdi. Adalet yerini buldu. Onları sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler güruhunun canı cehenneme!

 rtfSndPly*27.78*


-----   27 - Neml Suresi - Ayet 78 (Mushaf Sırası: 27 - Nüzul Sırası: 48 - Alfabetik: 81)   -----

(٢٧.٧٨)
~~27.78~
اِنَّ رَبَّكَ يَقْضٖى بَيْنَهُمْ بِحُكْمِهٖ وَهُوَ الْعَزٖيزُ الْعَلٖيمُ
~ ~ ~

Meali:
27.78 - Senin Rabbin onların arasında hikmet ve adaletiyle hükmedecektir. Gerçekten O, aziz ve alîmdir (mutlak galiptir, her şeyi hakkıyla bilir).

 rtfSndPly*34.23*


-----   34 - Sebe Suresi - Ayet 23 (Mushaf Sırası: 34 - Nüzul Sırası: 58 - Alfabetik: 91)   -----

(٣٤.٢٣)
~~34.23~
وَلَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ عِنْدَهُ اِلَّا لِمَنْ اَذِنَ لَهُ حَتّٰى اِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِىُّ الْكَبٖيرُ
~ ~ ~

Meali:
34.23 - Allah'ın huzurunda, O'nun izin verdiğinden başkasının şefaati fayda vermez. Nihayet o kıyamet saati dehşetinden duydukları korku gelince: O dirilenler birbirlerine "Rabbimiz neye hükmetti?" diye sorarlar. Ötekiler: "Hak ve adalet neyi gerektiriyorsa o hükmü verdi." derler. "O, yüceler Yücesi, büyükler Büyüğüdür."

 rtfSndPly*34.26*


-----   34 - Sebe Suresi - Ayet 26 (Mushaf Sırası: 34 - Nüzul Sırası: 58 - Alfabetik: 91)   -----

(٣٤.٢٦)
~~34.26~
قُلْ يَجْمَعُ بَيْنَنَا رَبُّنَا ثُمَّ يَفْتَحُ بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَهُوَ الْفَتَّاحُ الْعَلٖيمُ
~ ~ ~

Meali:
34.26 - De ki: "Rabbimiz kıyamet günü hepimizi bir araya toplayacak sonra da aramızdaki hükmü verecektir. O, tam adaletle hükmeden ve her şeyi bilen bir hâkimdir."

 rtfSndPly*38.21*


-----   38 - Sad Suresi - Ayet 21 (Mushaf Sırası: 38 - Nüzul Sırası: 38 - Alfabetik: 88)   -----

(٣٨.٢١)
~~38.21~
وَهَلْ اَتٰيكَ نَبَٶُا الْخَصْمِ اِذْ تَسَوَّرُوا الْمِحْرَابَ
~ ~ ~

(٣٨.٢٢)
~~38.22~
اِذْ دَخَلُوا عَلٰى دَاوُدَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ قَالُوا لَا تَخَفْ خَصْمَانِ بَغٰى بَعْضُنَا عَلٰى بَعْضٍ فَاحْكُمْ بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَاهْدِنَا اِلٰى سَوَاءِ الصِّرَاطِ
~ ~ ~

Meali:
38.22 - (21-22) O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da "Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster."

 rtfSndPly*38.26*


-----   38 - Sad Suresi - Ayet 26 (Mushaf Sırası: 38 - Nüzul Sırası: 38 - Alfabetik: 88)   -----

(٣٨.٢٦)
~~38.26~
يَا دَاوُدُ اِنَّا جَعَلْنَاكَ خَلٖيفَةً فِى الْاَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ الْهَوٰى فَيُضِلَّكَ عَنْ سَبٖيلِ اللّٰهِ اِنَّ الَّذٖينَ يَضِلُّونَ عَنْ سَبٖيلِ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدٖيدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ
~ ~ ~

Meali:
38.26 - Davud! Biz seni ülkede hükümdar yaptık, sen de insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine uyma ki seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlara hesap gününü unuttukları için, şiddetli bir azap vardır.

 rtfSndPly*39.69*


-----   39 - Zumer Suresi - Ayet 69 (Mushaf Sırası: 39 - Nüzul Sırası: 59 - Alfabetik: 114)   -----

(٣٩.٦٩)
~~39.69~
وَاَشْرَقَتِ الْاَرْضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ الْكِتَابُ وَجٖیءَ بِالنَّبِيّٖنَ وَالشُّهَدَاءِ وَقُضِىَ بَيْنَهُمْ بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
~ ~ ~

Meali:
39.69 - Mahşer yeri Rabbinin nûru ile ışıl ışıl aydınlanır. Amel defterleri, ortaya konur, derken... peygamberler ve şahitler getirilir. Haklarında tam adaletle hükmedilir ve onlara asla haksızlık yapılmaz.

 rtfSndPly*39.75*


-----   39 - Zumer Suresi - Ayet 75 (Mushaf Sırası: 39 - Nüzul Sırası: 59 - Alfabetik: 114)   -----

(٣٩.٧٥)
~~39.75~
وَتَرَى الْمَلٰئِكَةَ حَافّٖينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِىَ بَيْنَهُمْ بِالْحَقِّ وَقٖيلَ الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ
~ ~ ~

Meali:
39.75 - Sen o gün melekleri de Arş'ın etrafını çevrelemiş Rablerine zikir, tenzih ve hamd eden vaziyette görürsün. Derken, aralarında adaletle hükmolunur ve "Hamd-ü senalar Rabbülâlemin olan Allah'a mahsustur." diye bitirilir.

 rtfSndPly*40.20*


-----   40 - Mumin Suresi - Ayet 20 (Mushaf Sırası: 40 - Nüzul Sırası: 60 - Alfabetik: 68)   -----

(٤٠.٢٠)
~~40.20~
وَاللّٰهُ يَقْضٖى بِالْحَقِّ وَالَّذٖينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِهٖ لَا يَقْضُونَ بِشَیْءٍ اِنَّ اللّٰهَ هُوَ السَّمٖيعُ الْبَصٖيرُ
~ ~ ~

Meali:
40.20 - Allah, hakkı ve adaleti gerçekleştirir. Müşriklerin yalvardıkları putlar ise hiçbir iş yapamazlar. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla işitir ve görür.

 rtfSndPly*40.78*


-----   40 - Mumin Suresi - Ayet 78 (Mushaf Sırası: 40 - Nüzul Sırası: 60 - Alfabetik: 68)   -----

(٤٠.٧٨)
~~40.78~
وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا رُسُلًا مِنْ قَبْلِكَ مِنْهُمْ مَنْ قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُمْ مَنْ لَمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ اَنْ يَاْتِىَ بِاٰيَةٍ اِلَّا بِاِذْنِ اللّٰهِ فَاِذَا جَاءَ اَمْرُ اللّٰهِ قُضِىَ بِالْحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْمُبْطِلُونَ
~ ~ ~

Meali:
40.78 - Biz senden önce de birçok resul gönderdik. Onlardan bazısını sana anlattık, bazısını ise anlatmadık. Hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmaksızın bir mûcize getiremez. Allah'ın emri gelince de hak ve adaletle hükmolunur ve batıl yolda olanlar, (özellikle ısrarla, peygamberin azap getirmesini isteyenler) hüsrana uğrarlar.

 rtfSndPly*42.15*


-----   42 - Şura Suresi - Ayet 15 (Mushaf Sırası: 42 - Nüzul Sırası: 62 - Alfabetik: 95)   -----

(٤٢.١٥)
~~42.15~
فَلِذٰلِكَ فَادْعُ وَاسْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتَ وَلَا تَتَّبِعْ اَهْوَاءَهُمْ وَقُلْ اٰمَنْتُ بِمَا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنْ كِتَابٍ وَاُمِرْتُ لِاَعْدِلَ بَيْنَكُمْ اَللّٰهُ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ لَنَا اَعْمَالُنَا وَلَكُمْ اَعْمَالُكُمْ لَا حُجَّةَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَللّٰهُ يَجْمَعُ بَيْنَنَا وَاِلَيْهِ الْمَصٖيرُ
~ ~ ~

Meali:
42.15 - Onun için sen durma, hakka dâvet et ve sana emredildiği tarzda dosdoğru ol, sakın onların keyiflerine uyma ve şöyle de: "Allah hangi kitabı indirmişse ben ona inandım. Hem bana, aranızda adaletle hükmetmem emri verildi. Allah bizim de, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlerimizin sorumluluğu bize, sizinkilerinki ise size aittir. Bizimle sizin aranızda bir tartışma sebebi yoktur. Allah hepimizi bir arada toplayacaktır. Hepimiz de O'nun huzuruna götürüleceğiz."

 rtfSndPly*42.17*


-----   42 - Şura Suresi - Ayet 17 (Mushaf Sırası: 42 - Nüzul Sırası: 62 - Alfabetik: 95)   -----

(٤٢.١٧)
~~42.17~
اَللّٰهُ الَّذٖى اَنْزَلَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ وَالْمٖيزَانَ وَمَا يُدْرٖيكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ قَرٖيبٌ
~ ~ ~

Meali:
42.17 - Allah hakkı bildirip ikame etmek için kitabı ve adalet ölçüsünü indirmiştir. Hep gerçeği bildiren o kitabın bildirdiği kıyamet, ne bilirsin, belki de yakın olabilir?

 rtfSndPly*46.3*


-----   46 - Ahkaf Suresi - Ayet 3 (Mushaf Sırası: 46 - Nüzul Sırası: 66 - Alfabetik: 3)   -----

(٤٦.٣)
~~46.3~
مَا خَلَقْنَا السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا اِلَّا بِالْحَقِّ وَاَجَلٍ مُسَمًّى وَالَّذٖينَ كَفَرُوا عَمَّا اُنْذِرُوا مُعْرِضُونَ
~ ~ ~

Meali:
46.3 - Biz gökleri, yeri ve bunların arasındaki varlıkları ancak gerçek bir maksatla, adalet ve hikmetle, bir de belli bir süre için yarattık. Ama kâfirler uyarıldıkları kıyamet gününden yüz çevirirler.

 rtfSndPly*55.9*


-----   55 - Rahman Suresi - Ayet 9 (Mushaf Sırası: 55 - Nüzul Sırası: 97 - Alfabetik: 86)   -----

(٥٥.٩)
~~55.9~
وَاَقٖيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْمٖيزَانَ
~ ~ ~

Meali:
55.9 - Öyleyse siz de tartıyı adaletle yapın, sakın teraziyi, dengeyi aksatmayın!

 rtfSndPly*57.25*


-----   57 - Hadid Suresi - Ayet 25 (Mushaf Sırası: 57 - Nüzul Sırası: 94 - Alfabetik: 33)   -----

(٥٧.٢٥)
~~57.25~
لَقَدْ اَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَاَنْزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمٖيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ وَاَنْزَلْنَا الْحَدٖيدَ فٖيهِ بَاْسٌ شَدٖيدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللّٰهُ مَنْ يَنْصُرُهُ وَرُسُلَهُ بِالْغَيْبِ اِنَّ اللّٰهَ قَوِىٌّ عَزٖيزٌ
~ ~ ~

Meali:
57.25 - Şu kesindir ki, Biz resullerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti gerçekleştirmeleri için, resullerle beraber kitap ve adalet terazisi indirdik. Mahiyetinde büyük bir kuvvet ve insanlara birçok fayda bulunan demiri de, kullanmaları ve Allah'ı görmedikleri halde O'nun dinini ve peygamberlerini, kimlerin bu kuvvet ile destekleyeceğini bilip ortaya çıkarmak için, büyük bir nimet olarak indirdik. Unutmayın ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak galiptir (kimsenin desteğine ihtiyacı yoktur).

 rtfSndPly*60.8*


-----   60 - Mumtehine Suresi - Ayet 8 (Mushaf Sırası: 60 - Nüzul Sırası: 91 - Alfabetik: 70)   -----

(٦٠.٨)
~~60.8~
لَا يَنْهٰیكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذٖينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِى الدّٖينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوا اِلَيْهِمْ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطٖينَ
~ ~ ~

Meali:
60.8 - Dininizden ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen kâfirlere gelince, Allah sizi, onlara iyilik etmeden, adalet ve insaf gözetmeden menetmez. Çünkü Allah âdil olanları sever.

 rtfSndPly*65.2*


-----   65 - Talak Suresi - Ayet 2 (Mushaf Sırası: 65 - Nüzul Sırası: 99 - Alfabetik: 98)   -----

(٦٥.٢)
~~65.2~
فَاِذَا بَلَغْنَ اَجَلَهُنَّ فَاَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ اَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَاَشْهِدُوا ذَوَیْ عَدْلٍ مِنْكُمْ وَاَقٖيمُوا الشَّهَادَةَ لِلّٰهِ ذٰلِكُمْ يُوعَظُ بِهٖ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا
~ ~ ~

Meali:
65.2 - Sürelerini doldurma noktasına geldiklerinde o kadınları ya örfün gerektirdiği biçimde tutun yahut da yine örfün gerektirdiği şartlarla onlardan ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de tanık tutun. Tanıklığı Allah için tam bir biçimde yapın. Allah'a ve âhiret gününe inanan kişiye işte bu şekilde öğüt verilmektedir. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu nasip eder.

 rtfSndPly*98.2*


-----   98 - Beyyine Suresi - Ayet 2 (Mushaf Sırası: 98 - Nüzul Sırası: 100 - Alfabetik: 13)   -----

(٩٨.٢)
~~98.2~
رَسُولٌ مِنَ اللّٰهِ يَتْلُوا صُحُفًا مُطَهَّرَةً
~ ~ ~

Meali:
98.2 - (2-3) O kesin delil de: İçinde hak, hikmet ve adaletin ifadesi olan yazılar ihtiva eden tertemiz sayfaları okuyan ve Allah tarafından gönderilen bir Resuldür.



-----   4 - Nisa Suresi - Ayet 3 (Mushaf Sırası: 4 - Nüzul Sırası: 92 - Alfabetik: 82)   -----

(٤.٣)
~~4.3~
وَاِنْ خِفْتُمْ اَلَّا تُقْسِطُوا فِى الْيَتَامٰى فَانْكِحُوا مَا طَابَ لَكُمْ مِنَ النِّسَاءِ مَثْنٰى وَثُلٰثَ وَرُبَاعَ فَاِنْ خِفْتُمْ اَلَّا تَعْدِلُوا فَوَاحِدَةً اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ ذٰلِكَ اَدْنٰى اَلَّا تَعُولُوا
~ ~ ~

Meali:
4.3 - Himayeniz altındaki yetim kızlarla evlenince haklarını gözetemeyeceğinizden, adaleti sağlayamayacağınızdan endişe ederseniz, onlarla değil, size helâl olup arzu ettiğiniz diğer kadınlarla iki, üç veya dört hanım olmak üzere evlenin. Eğer bu takdirde de aralarında adaleti gerçekleştirmekten endişe ederseniz, bir kadınla veya elinizin altında olan cariyelerle yetinin. Bu durum, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır. 


-----   4 - Nisa Suresi - Ayet 127 (Mushaf Sırası: 4 - Nüzul Sırası: 92 - Alfabetik: 82)   -----

 rtfSndPly*4.129*

 (٤.١٢٧)
~~4.127~
وَيَسْتَفْتُونَكَ فِى النِّسَاءِ قُلِ اللّٰهُ يُفْتٖيكُمْ فٖيهِنَّ وَمَا يُتْلٰى عَلَيْكُمْ فِى الْكِتَابِ فٖى يَتَامَى النِّسَاءِ الّٰتٖى لَا تُؤْتُونَهُنَّ مَا كُتِبَ لَهُنَّ وَتَرْغَبُونَ اَنْ تَنْكِحُوهُنَّ وَالْمُسْتَضْعَفٖينَ مِنَ الْوِلْدَانِ وَاَنْ تَقُومُوا لِلْيَتَامٰى بِالْقِسْطِ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِهٖ عَلٖيمًا
~ ~ ~

Meali:
4.127 - Kadınlar hakkında senden fetva isterler. De ki: Onlar hakkındaki hükmü Allah size açıklıyor: Haklarını vermeyerek nikâhlamak istediğiniz yetim kadınlarla küçük, zayıf yetim çocukların haklarına dair hükümler size bu kitapta okunup duruyor. Yetimlerin haklarını vermekte tam adaleti gözetin. Yaptığınız her iyiliği, Allah mutlaka bilir.



-----   4 - Nisa Suresi - Ayet 129 (Mushaf Sırası: 4 - Nüzul Sırası: 92 - Alfabetik: 82)   -----

(٤.١٢٩)
~~4.129~
وَلَنْ تَسْتَطٖيعُوا اَنْ تَعْدِلُوا بَيْنَ النِّسَاءِ وَلَوْ حَرَصْتُمْ فَلَا تَمٖيلُوا كُلَّ الْمَيْلِ فَتَذَرُوهَا كَالْمُعَلَّقَةِ وَاِنْ تُصْلِحُوا وَتَتَّقُوا فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ غَفُورًا رَحٖيمًا
~ ~ ~

Meali:
4.129 - Ey kocalar! bütün benliğinizle isteseniz dahi eşleriniz arasında tam adaleti sağlayamazsınız. Öyleyse bir tarafa büsbütün gönlünüzü kaptırıp da öbürünü kocasızmış gibi bir vaziyette bırakmayın. Eğer arayı düzeltir, işlerinizi iyileştirir ve haksızlıktan sakınırsanız, unutmayın ki Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve merhameti boldur).
rtfSelectedTabRef*4*13*13*65.3:15~26*(14) adil*Menüyü görmek için sağ tıklayın*1*50*genelAramaLatin*14*rtfSelectedTabRef
 rtfBulunanSayi*13*rtfBulunanSayi

ADİL
 rtfSndPly*3.64*


-----   3 - Ali_İmran Suresi - Ayet 64 (Mushaf Sırası: 3 - Nüzul Sırası: 89 - Alfabetik: 7)   -----

(٣.٦٤)
~~3.64~
قُلْ يَا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِهٖ شَيْپًا وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضًا اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ
~ ~ ~

Meali:
3.64 - De ki: "Ey Ehl-i kitap! Bizimle sizin aramızda birleşeceğimiz, müşterek ve âdil şu sözde karar kılalım:  "Allah'tan başkasına ibadet etmeyelim. O'na hiçbir şeyi şerik koşmayalım, kimimiz kimimizi Allah'tan başka rab edinmesin." Eğer bu dâveti reddederlerse: "Bizim, Allah'ın emirlerine itaat eden müminler olduğumuza şahid olun!" deyin.

 rtfSndPly*5.95*


-----   5 - Maide Suresi - Ayet 95 (Mushaf Sırası: 5 - Nüzul Sırası: 112 - Alfabetik: 60)   -----

(٥.٩٥)
~~5.95~
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَقْتُلُوا الصَّيْدَ وَاَنْتُمْ حُرُمٌ وَمَنْ قَتَلَهُ مِنْكُمْ مُتَعَمِّدًا فَجَزَاءٌ مِثْلُ مَا قَتَلَ مِنَ النَّعَمِ يَحْكُمُ بِهٖ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ هَدْيًا بَالِغَ الْكَعْبَةِ اَوْ كَفَّارَةٌ طَعَامُ مَسَاكٖينَ اَوْ عَدْلُ ذٰلِكَ صِيَامًا لِيَذُوقَ وَبَالَ اَمْرِهٖ عَفَا اللّٰهُ عَمَّا سَلَفَ وَمَنْ عَادَ فَيَنْتَقِمُ اللّٰهُ مِنْهُ وَاللّٰهُ عَزٖيزٌ ذُو انْتِقَامٍ
~ ~ ~

Meali:
5.95 - Ey iman edenler! Siz ihramlı iken av öldürmeyin. İçinizden kim onu bilerek öldürürse kendisine bir ceza vardır. O ceza da, öldürdüğüne benzer bir hayvan olup, öldürülenin emsali olduğuna içinizden iki âdil kişinin karar vermesi gerekir. Ceza, Kâbe'ye ulaşıp orada kesilecek bir kurbanlıktır. Yahut fakirleri doyurmak, yahut onun dengi oruç tutmak şeklinde bir keffarettir, ta ki işlediğinin vebalini tatsın. Allah daha önce işlenen bu tür fiilleri affetti. Fakat kim dönüp tekrar böyle yaparsa Allah ondan, onun intikamını alır; zira Allah azîzdir (mutlak galiptir) ve intikamı vardır.

 rtfSndPly*7.89*


-----   7 - Araf Suresi - Ayet 89 (Mushaf Sırası: 7 - Nüzul Sırası: 39 - Alfabetik: 9)   -----

(٧.٨٩)
~~7.89~
قَدِ افْتَرَيْنَا عَلَى اللّٰهِ كَذِبًا اِنْ عُدْنَا فٖى مِلَّتِكُمْ بَعْدَ اِذْ نَجّٰینَا اللّٰهُ مِنْهَا وَمَا يَكُونُ لَنَا اَنْ نَعُودَ فٖيهَا اِلَّا اَنْ يَشَاءَ اللّٰهُ رَبُّنَا وَسِعَ رَبُّنَا كُلَّ شَیْءٍ عِلْمًا عَلَى اللّٰهِ تَوَكَّلْنَا رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَاَنْتَ خَيْرُ الْفَاتِحٖينَ
~ ~ ~

Meali:
7.89 - Allah bizi sizin o batıl dininizden kurtardıktan sonra kalkıp tekrar dininize dönecek olursak Allah'a büyük bir iftira atmış oluruz. Allah göstermesin, sizin inancınıza dönmemiz kesinlikle mümkün değil! Rabbimizin ilmi her şeyi kapsar. Biz yalnız Allah'a dayanırız. Ey bizim Rabbimiz! Bizimle şu halkımız arasında Sen âdil hükmünü ver, haklı haksız açığa çıksın. Sen elbette hüküm verenlerin en iyisisin!

 rtfSndPly*34.33*


-----   34 - Sebe Suresi - Ayet 33 (Mushaf Sırası: 34 - Nüzul Sırası: 58 - Alfabetik: 91)   -----

(٣٤.٣٣)
~~34.33~
وَقَالَ الَّذٖينَ اسْتُضْعِفُوا لِلَّذٖينَ اسْتَكْبَرُوا بَلْ مَكْرُ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ اِذْ تَاْمُرُونَنَا اَنْ نَكْفُرَ بِاللّٰهِ وَنَجْعَلَ لَهُ اَنْدَادًا وَاَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَاَوُا الْعَذَابَ وَجَعَلْنَا الْاَغْلَالَ فٖى اَعْنَاقِ الَّذٖينَ كَفَرُوا هَلْ يُجْزَوْنَ اِلَّا مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
~ ~ ~

Meali:
34.33 - Ezilenler de kibirlilere: "Hayır! İşiniz gücünüz, gece gündüz dolap! Siz daima Allah'a nankörlük etmemizi, Ona birtakım şerikler uydurmamızı bizden isterdiniz" derler. Ve böyle atışırlarken hepsi, azabı gördükleri o esnada, pişmanlıklarını içlerine atarlar... O inkârcıların boyunlarına ateşten demir halkalar takarız. Bu, yaptıklarının adil bir karşılığı değil midir?

 rtfSndPly*49.9*


-----   49 - Hucurat Suresi - Ayet 9 (Mushaf Sırası: 49 - Nüzul Sırası: 106 - Alfabetik: 37)   -----

(٤٩.٩)
~~49.9~
وَاِنْ طَائِفَتَانِ مِنَ الْمُؤْمِنٖينَ اقْتَتَلُوا فَاَصْلِحُوا بَيْنَهُمَا فَاِنْ بَغَتْ اِحْدٰیهُمَا عَلَى الْاُخْرٰى فَقَاتِلُوا الَّتٖى تَبْغٖى حَتّٰى تَفٖیءَ اِلٰى اَمْرِ اللّٰهِ فَاِنْ فَاءَتْ فَاَصْلِحُوا بَيْنَهُمَا بِالْعَدْلِ وَاَقْسِطُوا اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطٖينَ
~ ~ ~

Meali:
49.9 - Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle vuruşursa, onların aralarını bulun. Buna rağmen biri öbürüne saldırırsa, bu saldıran tarafla, Allah'ın emrine dönünceye kadar siz de vuruşun. Döndüğü takdirde aralarını hakkaniyetle düzeltin ve hep âdil olun, çünkü Allah âdil davrananları sever.

 rtfSndPly*65.3*


-----   65 - Talak Suresi - Ayet 3 (Mushaf Sırası: 65 - Nüzul Sırası: 99 - Alfabetik: 98)   -----

(٦٥.٣)
~~65.3~
وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُ اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمْرِهٖ قَدْ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَیْءٍ قَدْرًا
~ ~ ~

Meali:
65.3 - (2-3) Bekleme sürelerinin (üç âdet süresinin) sonuna yaklaştıkları zaman, onları ya güzelce evinizde alıkoyun, evliliği devam ettirin, yahut güzellikle ayrılın ve bu boşanmaya sizden iki âdil kimseyi şahit tutun ve şahitliği de Allah için dürüst yapın. İşte sizden Allah'a ve âhirete iman edenlere verilen talimat, yapılan tavsiye budur. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona sıkıntıdan çıkış kapıları açar. Onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır. Allah'a dayanıp güvenene Allah kâfidir. Allah buyruğunu elbette yerine getirir. Gerçekten Allah her şey için bir ölçü, her iş için bir vâde belirlemiştir.



 rtfSndPly*4.135*





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder