9 Temmuz 2016 Cumartesi

Kuran-ı Kerimde Hz. Musa ile Hz. Hızır arasında geçen olaylar.

 Kuran-ı Kerimde Hz. Musa ile Hz. Hızır arasında geçen menkıbe ile ilgili ayetler aşağıda yer almaktadır. Sure ismi ve ayet numarası ile birlikte ayetlerinin hem Arapçasına, hem de mealine yer verilmiştir.

18 - Kehf Suresi - Ayet 64
(١٨.٦٤) ~~18.64~
قَالَ ذٰلِكَ مَا كُنَّا نَبْغِ فَارْتَدَّا عَلٰى اٰثَارِهِمَا قَصَصًا
~ ~ ~
18.64 - Musa: "İşte gözleyip durduğumuz da bu idi ya!" dedi. Derhal izlerini takip ederek gerisin geri dönüp kayanın yanına vardılar.

 rtfSndPly*18.65*
18 - Kehf Suresi - Ayet 65

(١٨.٦٥)~~18.65~
فَوَجَدَا عَبْدًا مِنْ عِبَادِنَا اٰتَيْنَاهُ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِنَا وَعَلَّمْنَاهُ مِنْ لَدُنَّا عِلْمًا
~ ~ ~
18.65 - Orada bizim seçkin kullarımızdan öyle bir has kulumuzu buldular ki Biz ona lütfedip, nezdimizden rabbanî bir ilim öğretmiştik.

18 - Kehf Suresi - Ayet 66

(١٨.٦٦) ~~18.66~
قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِمَّا عُلِّمْتَ رُشْدًا
~ ~ ~

18.66 - Üstadım dedi Mûsâ, "Sana öğretilen bu ilimden bana da bir şeyler öğretmen için sana tâbi olabilir miyim?"

 rtfSndPly*18.67*
 18 - Kehf Suresi - Ayet 67
(١٨.٦٧) ~~18.67~
قَالَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَطٖيعَ مَعِىَ صَبْرًا
~ ~ ~

18.67 - (67-68) "Doğrusu" dedi, "sen benimle beraberliğe sabredemezsin. Bütün yönleriyle kavrayamadığın meseleler karşısında nasıl kendini tutabilirsin ki?"

 rtfSndPly*18.68*
18 - Kehf Suresi - Ayet 68

(١٨.٦٨) ~~18.68~
وَكَيْفَ تَصْبِرُ عَلٰى مَا لَمْ تُحِطْ بِهٖ خُبْرًا
~ ~ ~

18.68 - (67-68) "Doğrusu" dedi, "sen benimle beraberliğe sabredemezsin. Bütün yönleriyle kavrayamadığın meseleler karşısında nasıl kendini tutabilirsin ki?"

 rtfSndPly*18.69*
18 - Kehf Suresi - Ayet 69

(١٨.٦٩) ~~18.69~
قَالَ سَتَجِدُنٖى اِنْ شَاءَ اللّٰهُ صَابِرًا وَلَا اَعْصٖى لَكَ اَمْرًا
~ ~ ~
18.69 - İnşaallah dedi Mûsâ, "beni sabırlı bulacaksın ve senin hiç bir emrine karşı koymayacağım."


18 - Kehf Suresi - Ayet 70

(١٨.٧٠)
~~18.70~
قَالَ فَاِنِ اتَّبَعْتَنٖى فَلَا تَسْپَلْنٖى عَنْ شَیْءٍ حَتّٰى اُحْدِثَ لَكَ مِنْهُ ذِكْرًا
~ ~ ~


18.70 - O halde dedi, "bana tâbi olduğuna göre, hangi konuda olursa olsun, ben onun hakkında sana söz açmadıkça, asla bana soru sormayacaksın!"

 rtfSndPly*18.71*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 71 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧١)
~~18.71~
فَانْطَلَقَا حَتّٰى اِذَا رَكِبَا فِى السَّفٖينَةِ خَرَقَهَا قَالَ اَخَرَقْتَهَا لِتُغْرِقَ اَهْلَهَا لَقَدْ جِئْتَ شَيْپًا اِمْرًا
~ ~ ~


18.71 - Bunun üzerine kalkıp gittiler. Nihayet bir gemiye rastlayıp ona bindiler ve o zat gemiyi deldi. Mûsâ duramayıp: "Ne yaptın öyle?" dedi "İçindeki yolcuları denizde boğmak için mi yaptın bunu? Vallahi çok korkunç bir iş yaptın!"

 rtfSndPly*18.72*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 72 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٢)
~~18.72~
قَالَ اَلَمْ اَقُلْ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَطٖيعَ مَعِىَ صَبْرًا
~ ~ ~


18.72 - (Hızır:) "Sen benimle beraberliğe katlanamazsın dememiş miydim?(İşte sen de gördün!)" dedi.

 rtfSndPly*18.73*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 73 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٣)
~~18.73~
قَالَ لَا تُؤَاخِذْنٖى بِمَا نَسٖيتُ وَلَا تُرْهِقْنٖى مِنْ اَمْرٖى عُسْرًا
~ ~ ~


18.73 - Ne olur dedi Mûsâ, "lütfen unutarak söylediğim bu sözden ötürü beni azarlama, bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma!"

 rtfSndPly*18.74*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 74 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٤)
~~18.74~
فَانْطَلَقَا حَتّٰى اِذَا لَقِیَا غُلَامًا فَقَتَلَهُ قَالَ اَقَتَلْتَ نَفْسًا زَكِيَّةً بِغَيْرِ نَفْسٍ لَقَدْ جِئْتَ شَيْپًا نُكْرًا
~ ~ ~


18.74 - Yine yola koyuldular. Nihayet bir oğlan çocuğuna rastladılar ve (Hızır) onu öldürdü. Mûsâ atılıp: "Ne yaptın?" dedi, "masum ve günahsız bir canı, kısas hükmü ile bir can karşılığında olmaksızın mı öldürdün? Doğrusu görülmemiş derecede fena bir iş yaptın!"

 rtfSndPly*18.75*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 75 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٥)
~~18.75~
قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَطٖيعَ مَعِىَ صَبْرًا
~ ~ ~


18.75 - Sen benimle arkadaşlık etmeye katlanamazsın dememiş miydim? dedi.

 rtfSndPly*18.76*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 76 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٦)
~~18.76~
قَالَ اِنْ سَاَلْتُكَ عَنْ شَیْءٍ بَعْدَهَا فَلَا تُصَاحِبْنٖى قَدْ بَلَغْتَ مِنْ لَدُنّٖى عُذْرًا
~ ~ ~


18.76 - Mûsâ: "Eğer" dedi, "sana bir daha soracak olursam, bundan böyle benimle hiç arkadaşlık etme! Artık özür dileyemeyecek hale geldim."

 rtfSndPly*18.77*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 77 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٧)
~~18.77~
فَانْطَلَقَا حَتّٰى اِذَا اَتَيَا اَهْلَ قَرْيَةٍ اسْتَطْعَمَا اَهْلَهَا فَاَبَوْا اَنْ يُضَيِّفُوهُمَا فَوَجَدَا فٖيهَا جِدَارًا يُرٖيدُ اَنْ يَنْقَضَّ فَاَقَامَهُ قَالَ لَوْ شِئْتَ لَتَّخَذْتَ عَلَيْهِ اَجْرًا
~ ~ ~


18.77 - Tekrar yola devam ettiler. Nihayet bir şehre varıp o şehir halkından yiyecek istediler, ama ahali bunları misafir etmemekte diretti. Bu sırada (Hızır) orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar görür görmez onu düzeltiverdi. Mûsâ: "İsteseydin" dedi, "elbette buna karşı iyi bir ücret alabilirdin."

 rtfSndPly*18.78*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 78 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٨)
~~18.78~
قَالَ هٰذَا فِرَاقُ بَيْنٖى وَبَيْنِكَ سَاُنَبِّئُكَ بِتَاْوٖيلِ مَا لَمْ تَسْتَطِعْ عَلَيْهِ صَبْرًا
~ ~ ~


18.78 - Hızır: "İşte" dedi, "seninle ayrılmamızın vakti gelmiş bulunuyor. Şimdi sana hakkında sabırsızlık gösterdiğin o meselelerin içyüzlerini tek tek bildireceğim:

 rtfSndPly*18.79*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 79 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٧٩)
~~18.79~
اَمَّا السَّفٖينَةُ فَكَانَتْ لِمَسَاكٖينَ يَعْمَلُونَ فِى الْبَحْرِ فَاَرَدْتُ اَنْ اَعٖيبَهَا وَكَانَ وَرَاءَهُمْ مَلِكٌ يَاْخُذُ كُلَّ سَفٖينَةٍ غَصْبًا
~ ~ ~


18.79 - Evvela, o gemi, denizde çalışan birtakım fakirlere ait idi. Ben onu kasten bir miktar zedeledim. Zira öte yanında, sağlam olan bütün gemileri gasbeden zalim bir hükümdar vardı.

 rtfSndPly*18.80*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 80 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٨٠)
~~18.80~
وَاَمَّا الْغُلَامُ فَكَانَ اَبَوَاهُ مُؤْمِنَيْنِ فَخَشٖينَا اَنْ يُرْهِقَهُمَا طُغْيَانًا وَكُفْرًا
~ ~ ~


18.80 - Oğlan çocuğuna gelince: Onun ebeveyni mümin insanlar idi. Bu çocuğun onları ileride azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.

 rtfSndPly*18.81*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 81 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٨١)
~~18.81~
فَاَرَدْنَا اَنْ يُبْدِلَهُمَا رَبُّهُمَا خَيْرًا مِنْهُ زَكٰوةً وَاَقْرَبَ رُحْمًا
~ ~ ~


18.81 - Onların Rabbinin, kendilerine, onun yerine daha temiz, daha hayırlı, merhamette ondan daha hisli bir çocuk ihsan etmesini diledik.

 rtfSndPly*18.82*


-----   18 - Kehf Suresi - Ayet 82 (Mushaf Sırası: 18 - Nüzul Sırası: 69 - Alfabetik: 54)   -----

(١٨.٨٢)
~~18.82~
وَاَمَّا الْجِدَارُ فَكَانَ لِغُلَامَيْنِ يَتٖيمَيْنِ فِى الْمَدٖينَةِ وَكَانَ تَحْتَهُ كَنْزٌ لَهُمَا وَكَانَ اَبُوهُمَا صَالِحًا فَاَرَادَ رَبُّكَ اَنْ يَبْلُغَا اَشُدَّهُمَا وَيَسْتَخْرِجَا كَنْزَهُمَا رَحْمَةً مِنْ رَبِّكَ وَمَا فَعَلْتُهُ عَنْ اَمْرٖى ذٰلِكَ تَاْوٖيلُ مَا لَمْ تَسْطِعْ عَلَيْهِ صَبْرًا
~ ~ ~


18.82 - Gelelim duvara: O duvar şehirdeki iki yetim çocuğa aitti. Duvarın altında onlara ait bir define gömülü idi. Babaları, salih, iyi bir insandı. Rabbin onların reşit olacakları çağa gelip, definelerini o zaman çıkarmalarını irade buyurdu. Bütün bunlar Rabbinden birer lütuf ve rahmet olup, ben hiçbirini kendi görüşümle yapmış değilim. İşte hakkında sabırsızlık gösterdiğin meselelerin içyüzü bunlardan ibarettir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder